İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Avrupa Belediye Başkanları Zirvesi’nde yaptığı konuşmayı buradan izleyebilirsiniz. İmamoğlu’nun görüşleri ve vurguları…
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun davetlisi olarak, Fransa’nın başkentinde düzenlenen, “Avrupa Belediye Başkanları Zirvesi”ne katıldı.
“Avrupa’da Demokratik Kriz” konulu oturumda konuşan İmamoğlu, “Avrupa’da ve ötesinde yaşanan demokratik krizin temelinde, ‘korku siyaseti’ ile ‘umut siyaseti’ arasındaki mücadele yatmaktadır. Kamusal alanda umut azaldığında, seçmenler, kendilerini korkmuş ve tehditlere karşı savunmasız hissederler. Bu hassasiyet, korku siyasetinin kök salması ve gelişmesi için verimli bir zemin sağlar. Sağ popülizm ve aşırıcılığın yükselişi, siyasi sistemlerimizin umut erozyonunu ele alma ve buna karşı koyma konusundaki başarısızlığının altını çizmektedir.”
İstanbul’un yakın geçmişte yaşadığı yerel seçim deneyimini örnek olay olarak gösteren İmamoğlu, “Türkiye, kendi içinde derinleşen bir demokrasi krizinden geçiyor. Ancak yerel seçimlerimiz, demokrasinin dayanıklılığının güçlü bir göstergesiydi. Zor zamanlarda İstanbullular, demokratik değerlere ve yönetişime olağanüstü bir bağlılık gösterdi…
“İstanbul İttifakı” adı altında kapsayıcı bir toplumsal hareket inşa edildiğine vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi: “Dahası; halkın endişelerini dinlemenin ve bunlara uyum sağlamanın gücünü gösterdik. İstanbul’da ve ülke genelinde, iyi yapılandırılmış anketler ve diğer sosyal bilim yöntemlerinin yardımıyla, toplumun farklı kesimlerinin tutumlarını, görüşlerini ve duygularını inceledik.”
“Türkiye ve özellikle İstanbul, geniş Avrupa bağlamında özgün bir vaka çalışması görevi görmektedir. Avrupa, kendi demokratik ikilemleriyle mücadele ederken, Türkiye’nin rolü, sıklıkla göz ardı edilmektedir. Fakat AB’nin, ‘önce Avrupa’ vizyonunun demokratik bir Türkiye’yi kucaklaması gerektiğini fark etmesi elzemdir. AB içindeki demokrasinin dirençliliği, içsel bir biçimde Türkiye’deki demokrasinin dirençliliği ile bağlıdır.”