DOLAR
41,6053
EURO
49,0154
ALTIN
5.186,77
BIST
11.081,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
25°C
İstanbul
25°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
24°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Çok Bulutlu
22°C

Anevrizma: Tanı, Risk Faktörleri ve Tedavi

Anevrizma nedir, nasıl tanı konur, hangi risk faktörleri etkilidir ve tedavi yöntemleri nelerdir? Anevrizma hakkında detaylı bilgiler bu içeriğimizde.

Anevrizma: Tanı, Risk Faktörleri ve Tedavi
21.05.2024 14:36
3
A+
A-

Anevrizma Nedir?

Ülkemizde her yıl yaklaşık 3000-4000 kişinin anevrizma hastalığıyla karşı karşıya kaldığını belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, hastalığın genellikle farklı bir nedenle yapılan tetkikler sonrasında şans eseri tespit edildiğini vurguluyor. Anevrizmalar genellikle belirti vermeden ilerleyebildiği için erken teşhisin önemine dikkat çekiyor.

Anevrizma Risk Faktörleri

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, anevrizma için en önemli risk faktörlerinin yüksek tansiyon, sigara içiciliği, ileri yaş ve aile öyküsü olduğunu belirtiyor. Özellikle 65 yaş üstü sigara içen ve yüksek tansiyonu olan bireylerde anevrizma gelişme riskinin daha yüksek olduğuna işaret ediyor.

Karın ve göğüs bölgesindeki anevrizmaların büyümesiyle farklı organlara bası yaparak ses kısıklığı, bel ağrısı gibi belirtilere neden olabileceğini söyleyen Prof. Dr. İsbir, bu nedenle hastaların vücutlarında oluşabilecek değişiklikleri dikkatlice takip etmeleri gerektiğini vurguluyor.

  • Anevrizma teşhisi genellikle ultrason veya ekokardiyografi gibi testlerle konulmaktadır.
  • Tedavi süreci hastanın anevrizmanın bulunduğu bölgeye ve büyüklüğüne göre şekillenmektedir.
  • Rüptür riskini azaltmak için düzenli kontrol ve erken teşhis önemlidir.

Prof. Dr. İsbir, anevrizmanın erken teşhis edilip tedavi edilmesinin hayat kurtarıcı olduğunu vurgulayarak, hastaları belirtileri göz ardı etmemeleri konusunda uyarıyor.