Doğumunun 150. yılında Mehmet Akif Ersoy anıldı

Keçiören Belediyesi tarafından doğumunun 150’nci, vefatının 86’ncı yılı hasebiyle Mehmet Akif Ersoy’u anma ve söyleşi programı düzenlendi. İlçedeki Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen program, hürmet duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Akabinde Lider Altınok’un konuşması ve Gazi Üniversitesi Türk Lisanı ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kurt’un konuşmasıyla devam etti.

Mehmet Akif’i anma programına Keçiören Belediye Lideri Turgut Altınok, AK Parti Keçiören İlçe Lideri Kadir Karapınar, Milliyetçi Hareket Partisi Keçiören İlçe Lideri Metin Bayrakçı, AK Parti Keçiören İlçe Bayan Kolları Lideri Saliha Küçüker, Keçiören İlçe Müftüsü Hasan Limon, evvelki devir AK Parti Keçiören İlçe Başkanı-AK Parti Keçiören Belediye Lider Aday Adayı Zafer Çoktan, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, belediye meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Gazi Üniversitesi Türk Lisanı ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kurt, konuşmasında Mehmet Akif Ersoy’un hayata bakışı, edebi kişiliği, İstiklâl Marşı’nı yazma süreci ve Türk-İslam âlemine yönelik niyetlerini anlattı.

Anma programında Keçiören Belediye Lideri Turgut Altınok, ‘’İstiklâl Marşı’mızın müellifi Ulusal Şair Mehmet Akif Ersoy’dan alacağımız, anlayacağımız çok şey var. Akif, 1910’lu yıllarda Osmanlı Devleti’nin tehlike içinde olduğunu ve bir yıkılışa gerçek gittiğini gören ulusal kahramanlarımızdandır. Ulusal Mücadele’ye katkı vermiştir. 1920 yılında Hacı Bayram Cami’de yaptığı ateşli konuşma ile herkesi Ulusal Çaba saflarına davet etmiştir. Bununla birlikte hatip kişiliğiyle ülkenin her yerinde Ulusal Çaba şuurunun yeşermesinde, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varoluşunda büyük katkısı vardır.’’ dedi. Tıpkı vakitte Akif’in veterinerliği dışında yeterli bir vaiz, tarihçi ve edebiyatçı olduğunu lisana getiren Lider Altınok, ‘’Mehmet Akif, İstiklâl Marşımızın da müellifidir bunu biliyorsunuz. O devirde ulusal marş yarışı düzenleniyor, para mükafatı konuluyor. 700 tane şiir yazılıyor. Atatürk diyor ki: ‘’Mehmet Akif nerede, neden müsabakaya katılmıyor?’’ Akif’in de parası yok paltosu yok, bu türlü bir durumda iken Mehmet Akif diyor ki: ‘İstiklâl Marşı’nı ben parayla yazmam. Mükafatı para olan bir İstiklâl Marşı müsabakasına da katılmam.’ Paranın şehit aileleri, yetimler, bayan ve çocuklar için kurulmuş olan bir vakfa bağışlanması kuralıyla bir marş yazacağını lisana getiriyor ve bir gecede Ankara’daki Taceddin Dergahı’nda marşımızı kaleme alıyor. Ulusal Gayret Dönemi’nde vatanın, ülkenin, milletin varlığının böylesine tehdit altında olduğuna şahitlik ettiği için Mehmet Akif, İstiklâl Marşı’nı bütün yüreğiyle, kalbiyle böylesine hoş ve manalı yazıyor. Daha sonrasında marş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul ediliyor, ulusal marşımız ilan ediliyor. Akabinde Atatürk, Akif’i Burdur mebusu olarak görevlendiriyor.  Vatan bu türlü değerli insanların omuzlarında yükselir, Akif’i örnek almalıyız. Mehmet Akif’in hayatında husus yok; mana, vatan, ülke ve milletimizin kıymetleri var. Allah milletimize bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın. Ancak zafer marşları yazdırsın. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi payidar, birlik ve beraberliğimizi daim eylesin inşallah.’’ dedi.

Anma programının sonunda Lider Altınok, ‘’Millî şairimiz, Ulusal Gayret kahramanımız Mehmet Akif Ersoy’un doğumun 150’nci, ebediyete irtihalinin de 86’ncı yılı. Bu vesilelerle kendisini, İstiklâl Marşımızı ve devrin havasını değerli hocamız Prof. Dr. Sn. Mustafa Kurt’tan dinledik.’’ diyerek teşekkür etti ve kendisine plaket takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı