Obezite ve rahim kanseri ilişkisi hakkında bilmeniz gerekenler! Obezite ile rahim kanseri arasındaki bağlantı ve risk faktörleri hakkında detaylı bilgi burada.
Türkiye’de obezitenin artmasıyla birlikte rahim kanseri vakaları da artmaktadır. Obezite, özellikle rahim kanseri riskini üç kat artırmaktadır. Bu durumun nedeni, obeziteye bağlı olarak artan yağ dokusunun kandaki östrojen seviyelerini yükseltmesidir. Bunun yanı sıra, yaşam süresinin uzaması ve doğurganlık oranlarının azalması da rahim kanseri vakalarının artmasına katkıda bulunmaktadır.
Rahim kanseri genellikle menopoz sonrasında gelişse de nadiren 40 yaş altındaki kadınlarda da görülebilir. En yaygın belirtisi menopoz sonrasında beklenmedik vajinal kanamadır. Diğer belirtiler arasında pelvik ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı ve kilo kaybı yer alır. Rahim kanseri risk faktörleri arasında ileri yaş, obezite, geç menopoza girmek, hiç doğurmamak, diyabet, östrojen salgılayan yumurtalık tümörleri gibi durumlar bulunmaktadır.
Rahim kanseri tanısı için jinekolojik muayene ve ultrasonografi yapılarak başlanır. Şüpheli durumlarda endometrial biyopsi uygulanarak tanı kesinleştirilir. Tanı konulduktan sonra hastalığın yaygınlığını belirlemek amacıyla genellikle MR görüntüleme yöntemi kullanılır. Rahim kanseri genellikle cerrahi yöntemle tedavi edilir. Gelişen teknoloji sayesinde laparoskopik cerrahi, daha az invaziv bir seçenek olarak tercih edilmektedir.
Rahim kanseri tedavisinde cerrahi müdahale sıklıkla tercih edilir. Laparoskopik cerrahi, daha az ağrı, daha az kanama ve hızlı iyileşme gibi avantajlar sunmaktadır. Ameliyat sırasında patolojik inceleme ile kanserin yaygınlığı belirlenir ve gerekirse lenf bezleri alınabilir. Cerrahi sonrası kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedavilerle desteklenerek başarı şansı artırılabilir.